Türk Tarih Kurumu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Ocak 1983, Cilt 47 Sayı 185

  • Post author:
  • Post category:punov

Türk Tarih Kurumu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Ocak 1983, Cilt 47 Sayı 185

“Bugün The Anglo-Ottoman Committee sekreteri Mr. Field beni ofi sine çağırdı ve burada bana bir mektup yazdı. Her ne kadar bu gizli bir bilgi olsa da, içeriğinden sizin ve Majesteleri’nin de bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bay Field’ın mektubunda bulunan bilgiler doğruysa Hükümet, Türkiye’nin gerçek dostlarını herkese yabancılaştırma eğiliminde olacak şekilde hareket ediyor. Ayrıca açıklamaların gerçekte herhangi bir temeli olup olmadığını da tespit etmenin iyi olacağını düşünüyorum. Böyle bir entrika var ise, komiteyle olan görevim iki kat zorlaşıyor”[19] sözleriyle İngiliz hükümetinin sadece kendisinin değil, aynı zamanda diğer devletleri de Osmanlı’dan uzaklaştırmak eğiliminde olduğunu belirtir. Aynı gayreti Marmaduke Pickthall da gösterir ve neredeyse bütün mesaisini Osmanlı lehine kamuoyu yaratmaya harcar. A) Ta‘zîr cezasının asıl olduğu suçlarda suç kul hakkıyla ilgili ise hak sahibi vazgeçmedikçe cezanın verilmesi zorunludur.

  • Madde 57 — Kitaplıktan Kurum üyeleri ve görevlileri ile Türk ve Türkiye tarihi, Atatürk, Türk Devrimi ve Kurum çalışma alanı ile ilgili konularda araştırma, inceleme yapanlar yararlanırlar.
  • N. Bennett gibi eski Anglo-Ottoman Association insanlarının birçoğunun Anglo-Ottoman Society’e katılmış olmasıdır[151].
  • Madde 34 — Merkez Bürosu, bir şefin yönetiminde miktarı her yıl kadro cetvellerinde gösterilen uzmanlardan ve görevlilerden oluşur.

Bu görüşmede Sabahaddin, Türkiye’de kamuoyunun oybirliğiyle sadece barış değil, müttefi klerin lehine veya daha doğrusu İngiltere ve Fransa lehine olduğunu ileri sürer. Ayrıca Türk hükümeti, “Alman yetkililerini ve subaylarını ülkede istedikleri kadar tutabilir ve istendiği takdirde 48 saat içerisinde ülkeden çıkarabilir”[129] diye de ekler. Toplantı ve konferanslardaki alınmış kararlar bazen The Times’ın editörüne gönderilen mektuplarla; bazen Başbakana gönderilen dilekçeler ve bildirilerle gerçekleştirilir. Ayrıca Türk karşıtı propaganda olarak gördüklerine karşı düzenli bültenler yayınlanır[121]. Şüphesiz bu toplantılarda Duse Muhammed Ali, Müşir Hüseyin Kidwai ve Hoca Kemaleddin’in çeşitli önerilerin lehine konuşmalar yaptıkları görülür[122]. Yine Duse Muhammed, Raif Bey’e topluluk vasıtasıyla mektup gönderir. Londra şehrindeki erkeklerle yapılacak toplantıda düzenlemelerin devam ettiğini, bununla birlikte bir toplantıdan bahseder ve maddi destek bekler. Bunun için Raif Bey, İstanbul ile topluluk arasında aracıdır ve ondan İstanbul’dan henüz haber alıp almadığı ve aldıysa sonucun ne olduğu sorulur[123]. Bu toplantıda daha çok Türk-İngiliz ticari ilişkilerini iyileştirmeye yönelik kararlar alınmıştır. “Pickthall’un fi kirlerinin bir kısmı görüşlerinin sınıfl andırmaya dayalı olmasıdır. Hindistan’daki İngiliz emperyalizmin eleştiricisiydi ve bunu Mısır’da desteklemişti. Kendisi vatansever bir muhafazakâr parti üyesiydi ve Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşmamayı savunuyordu ve bu yüzden vatandaşları tarafından yabancılaştırıldı.

Madde 28 — Her Bilim Kolunda yazı işlerini yürütmek, araştırma ve çalışma guruplarına yardımcı olmak üzere bir veya daha fazla sekreter – daktilo bulunur. Yönetim Kurulu, her toplantısında gündemindeki konuları, Kurum ve Basımevi’nin yönetim ve hesap işleri üzerindeki aylık raporları inceler, önerileri görüşür, gerekli kararları verir. Gündem, Genel Yönetmen ve Basımevi Müdürü’nün önerileri göz önüne alınarak Genel Sekreterce düzenlenir ve Başkan’ın onayı ile uygulanır. Madde 10 — Onur üyelikleri ile muhabir üyeliğe seçilenlere de durum Başkanlıkça bir yazı ile bildirilir ve Genel Kurul’un ilk toplantısında hazır bulunanlara üyelik diplomaları verilir\. Canlı PinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet oyunlarıyla gerçek bir kumarhane deneyimi yaşa. PinUp giriş\. Madde 8 — Onur ve muhabir üye adayları için de yukarıdaki maddelerde belirlendiği şekilde oylama ve seçim yapılır. Madde 5 — Üye adayları hakkındaki öneri raporları ile Yönetim Kurulu kararları Genel Kurul’da ayrı ayrı okunur ve her aday hakkında ayrı görüşme açılır. Madde 2 — Türk Tarih Kurumu’nu, Yönetim Kurulu Başkanı temsil eder. Kurum adına söz söylemeye, basına bilgi vermeye Başkan yetkilidir.

Duse Muhammed Ali’nin Osmanlı ile tanışıklığı çok eskiye dayanmaktadır. Abdülhamit tarafından kendisine Osmanlı Mecidi Nişanı verilmiş ve bundan sonra ondan bey ya da efendi olarak bahsedilir[68]. O, The Oriental, Occidental and African Society; The Central Islamic Society; The Ottoman Committee; The Anglo-Ottoman Society; The Albanian Committee; The League of Justice of the Afro-Asian Nations gibi pek çok kuruluşta aktif görev alır[69]. Anglo-Ottoman Society’nin kurucuları arasında yer alırken, diğer tarafta Central Islamic Society’de başkan yardımcısıdır. Bu kuruluşlar Osmanlı konusu, Pan İslamizm ve Mısır Nasyonalizmi gibi mevzular içerir[70]. Anglo-Ottoman Society ile olan ilişkisi, PanAfrikalı ve yarı Sudan siyasi aktivisti, aktör ve yazar Muhammed Ali’yi de içine alan The New Age dergisi aracılığıyla sömürgecilik karşıtı aktivistlerle temasa girer. Duse, 1913’te de, Osmanlı yanlısı Arapların Türk-İtalyan savaşında mücadele etmek amacıyla silah satın almak için para toplar[71]. Duse, kurduğu örgütlerle Afrika birliği savunuculuğu ve ırkçılık karşıtlığının önemli simalarındandır. Savunduğu fi kir ve düşünceler sayesinde çeşitli kesimlerden insanları da yanına alabilmiştir.

Londra’dan dört yıl önce Müslüman bir yer olan Haydarabad’da yaşamıştır ve yaklaşık 12 yıl önce İslam’a dönmüş ve Muhammed ismini almıştır[80]. Kur’an tercümesini burada yapan Pickthall’ın tercümesi, Aralık 1930’da New York’tan Alfred Knopf tarafından yayınlanır[81]. Pickthall için bu ilktir çünkü o, daha çok makaleler ve konferanlarla görüş ve fi kirlerini savunur. I. Dünya Savaşı başlayınca Almanya’nın kazanma olasılığı onu bile dehşete düşürür, “Almanlar egemenliklerini kalabalık siyah ve kahverengi derililere de yayacak mı? “Togoland, Kamerun ve diğer Afrika sömürgelerindeki Afrikalılara davranışlarından Alman yönetiminin ne olduğu konusunda bilgisi olan bizler, coşkuyla Allah korusun! Diyoruz”[74] sözleriyle diğer taraftan Osmanlının müttefi ki olmasına rağmen Alman karşıtlığını açıkça dile getirir. Duse’nin haricinde en az onun kadar bu cemiyette etkili olan bir isim de Marmaduke Pickthall’dur. Bu yeni oluşum Avrupa kökenli fakat Türkiye hakkında özel bilgi sahibi İngilizlerden oluşuyordu. Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü koruyarak, İngiltere ve Türkiye arasındaki samimi bir anlayışı ilerletmek için teşkil olunmuştu[48]. Kuruluşunun akabinde, African Times da bir bildiri yayımlamış ve bu bildiride; “biz yine de eski meslektaşlarımızın desteklerinin devamını rica ediyoruz. Paradan daha çok, konuşması ve kalemiyle aktif çalışanlara ihtiyacımız var, ama onlar ayrıca organizasyonun maddi işlerine katılacaklara hizmet edebilirler”[49] denilerek maddi hizmetten çok kamuoyunu etkileyecek tarzda hizmetlere ihtiyaç duyulduğu belirtilir. “İngiltere Türkiye’nin önemli şehirlerinden olan Edirne’yi aldığı zaman onun bu kazancına engel olmak istemiş ancak başarısız olmuştur.

Gelecekteki tarihçilerin, İngiltere, Mısır, Hindistan’daki saf zulmün tekrarlamasının nedenlerini ve bunun İngiliz liberalizmi ile olan ilişkisini incelenmesinin önemli bir çalışma olacağını da ifade eder[97]. Pickthall savaşın başlamasıyla birlikte düzenli olarak gazetelere ittihatçıları öven, İngiltere’nin Yakın ve Ortadoğu siyasetlerini eleştiren makaleler ve mektuplar gönderir. Çünkü savaş yeni başladığı sırada şahit olmuş olduğu bazı olaylar onun Osmanlı’nın varlığının korunması gerektiği düşüncesine iter. I.Dünya Savaşı başlamadan yaklaşık 6 ay evvel 2 Şubat 1914 Çarşamba günü bu topluluk, Cannon Street Otel’de, büyük devletlerin Osmanlı’nın içişlerine karışmalarını protesto etmek amacıyla toplanır. Bu toplantıda topluluk başkanı Lord Lamington katılamadığı için onun yerine toplantıya Sir Thomas Barclay başkanlık eder. Buradaki konuşmasında, Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünün korunmasının derneğin yönergesi olduğunu söyler. Ayrıca Osmanlı’nın bütünlüğünün korunmasının stratejik ve ticari yönden İngiltere için önemli olduğunu vurgular.

Savaş sonrası yıllarda Duse Muhammed Ali, Anglo-Ottoman Society’de azalan bir rol oynamış görünür. Temmuz 1919’da hala başkan yardımcısıdır ancak muhtemelen fahri bir konumdur. Görünüşe göre, saymanlık görevini yerine getirmekten vazgeçmiştir. Bunun bir nedeni belki İngiltere’de kurulan tek Turcophil organizasyonu olarak Lord Lamington, Prof. E. G. Browne ve hatta E. N. Bennett gibi eski Anglo-Ottoman Association insanlarının birçoğunun Anglo-Ottoman Society’e katılmış olmasıdır[151]. Dünya Savaşından sonra Duse, İslami ve Pan Arap destekçisi olarak iyi bilinen gazete yayıncısı ve destekçisi olur ve İngiltere’de kalır. Pasaport için destek arayan Duse, Anglo-Ottoman Society üyesi biri olan İngiliz Dışişleri Servisi yetkilisi Aubrey Herbert’in desteğini ister[152]. Herbert bu noktada üstüne düşeni yapar ancak asıl odaklanılan konu İstanbul’un işgali mevzusudur. Orenburg Kazakları, Hint sınırının yirmi üç verst uzaklığında, hangi sınırın ihmal edildiği savunulurken aldığım bilgiye göre, Rus taraftarı Lord Hardinge’in Hindistan’a gitmesinden bu yana, iyileştirmeler için yapılan çalışmalar başarısız oldu. Çin’e karşı sınırlarımızın savunmasına büyük bir dikkat gösterilirken altı yıl önce, her Asyatik ırkın sempatisi üzerine Rusya ile bir savaşa girebilirdik. İngiltere’nin Paris Büyükelçisi Greenville, Sir Edward Grey’e 18 Nisan 1916 tarihli bir mektup gönderir. Bu mektupta, Prens Sabahaddin ve General Şerif Paşa’dan bir ziyaret aldığı ve bu ziyareti Grey’e bildirmelerini istediklerini yazar.

Başkan, bu yetkisini Yönetim Kurulu’ndan alacağı bir kararla Asbaşkanlardan birine veya Genel Sekreter’e devredebilir. Konferans Başkanı konferansçıyı dinleyicilere tanıttıktan sonra bilimsel kişiliği hakkında kısa bir konuşma yapar ve konferansçı konuşmasını bitirdikten sonra soru ve tartışmaları yönetir. Madde 95 — Seksiyonlar ve oturumların yönetimi için Genel Sekreterlikçe bir başkan ve lüzumu kadar yazman seçilir. Ayrıca Kurum Genel Sekreteri’nin başkanlığında Genel Yönetmen ve yeteri kadar uzmandan oluşan bir sekreterya kurulur. Son raporlarını beş yıl sonunda vermeyen kazı kurullarının ödenekleri kesilir. Yönetim Kurulu, bu halde kazının devamını başka bir kurula devredebilir. Uzman üyeler, Kazı Kurulu Başkanı’nın önerisi, Bilim Kolu’nun onayı ve Yönetim Kurulu kararıyla seçilir ve atanır. Araştırma sonucu, yayınlanabilecek olgunlukta ise Belleten veya Kurum yayınları arasında yayınlanır ve araştırıcıya ayrıca telif ücreti ödenir. Araştırıcı, araştırmanın sona ermesinden başlayarak en çok iki yıl içinde sonucunu Kurum’a bildirir. Katkının niteliği, katkı para ise kesin olarak miktarı ve ödeme biçimini de içeren Bilim Kolu kararı, katkının uygulanacağı yılın bütçesi hazırlanmadan önce Yönetim Kurulu Başkanlığına bildirilir. Bu kârın dağıtımı, Basımevi bilânçosunun kabulü tarihindeki parasal durumuna göre yukarıda belirtilen kalemlere eşit orantılı olarak Kurum Yönetim Kurulunca düzenlenir. Basımevi’nde görevli olanlara Kurum’dan, Kurum görevlilerine Basımevi’nden ek görevli olarak ya da bir görevliye aynı yerden iki ödeme yapılamaz.

Bunun yerine yakın doğudaki karmaşık sorunlar üzerinde dikkatli bir şekilde göz gezdirmek ve bu çabanın karşılanması için her türlü çabanın gösterilmesi önerilmektedir. İngiliz ve kıta Avrupa’sındaki basının makul sebep olmaksızın, Türk karşıtı görüş ve duyguların yaygınlaştırılmasını etkisizleştirmektir. İngiliz ve Türk menfaatleri adına yararlı bir etki yapmak”[52] gereklidir denilerek basın yayın kuruluşlarının kazanılmasına önem verildiğine işaret edilir. Hem basın yoluyla hem de toplantılar yoluyla yapılan bu faaliyetlerin savaş öncesine denk gelmiş olması aslında işin önemli bir zorluk tarafını da teşkil etmektedir. Bu konuşmasında Sabahaddin, Türk hükümetini Müttefiklerle barışmaya teşvik etmek için çalıştığını da söyler. Greenville göre Türk hükümeti, müzakeresiz bir şekilde barışmaya hazırdır. Ancak Sabahaddin’in tek hayati koşulu İstanbul’un işgal edilmemesidir. Konuşmanın devamında Türkiye müttefiklerin tarafında olduğunu ilan ederse, tüm Balkan yarımadası Türkiye’yi izleyecek ve diğer Avrupa ülkelerine karşı tutumunu değiştirecek iddiasında bulunur.

Genel Kurul, üye seçimi dışındaki kararlarını toplantıya katılan üyelerin yarıdan bir fazlasının oyları ile alır. Genel Kurul, her yıl Kurum’un kuruluş günü 15 Nisan tarihinde Kurum Başkanı veya vekilinin çağrısı ile toplanır. Kurum Başkanı bulunmadığı halde Asbaşkanlardan biri tarafından açılır. Çoğunluğun hazır bulunduğu anlaşılınca toplantıyı yönetmek üzere bir başkan, bir ikinci başkan ve iki yazman seçilerek çalışmalara başlanır. Muhabir üyelik için öneri, önerinin görüşülmesi, karara bağlanması ve seçimin kesinleşmesinde onur üyeleri hakkındaki hükümler uygulanır. Madde 4 — Kurum, Dernekler Kanununun ilgili maddeleri hükümlerine uyma koşulu ile yurt içinde ve dışında yabancı bilim kurumlarıyla araştırma ve yayın konusunda işbirliği yapabilir. Yüzyılın son çeyreğinde İngiltere’deki hükümet değişimi Osmanlıİngiliz ilişkilerini büyük ölçüde etkilemiştir. Bu dönemde Türklere nefreti ile bilinen Liberal Parti lideri Gladstone hükümeti iş başına gelmiştir. Osmanlı ile olan ilişkilerin bozulması muhtemeldir ki İngiltere kamuoyunda da bazı kişilerin rahatsızlık duymalarına sebep olmuştur. Bu gelişmeler karşısında 1896 yılında Londra’da ilk kez bir Türk dostu cemiyeti kurulmuştur. Bunun öncelikli amacı basın yayın yoluyla hükümeti ve kamuoyunu etkilemektir.